Friday, October 07, 2005

asli gul yalcin

Eski bir üniversite basamağında seninle karsılaşmak, kafamdaki bu kız hiç nefes almadan mi konuşur sorusu, ya da bu yer kafayı on sene sonra böyle her şeyi hafızasında tutup unutmazsa diye oluşturduğum Özge teorisi, basketbolü seninle sevişime denk gelen zaman, yurt-okul arasına sıkıştırdığımız kavgalarımız, aynı tişörtümüze yaptığın giyme zamanlamasını tutturamayışımız, gözlerimizde neyi anlattığını bilmeyen heyecanlarımız, senin şarkı söylerken sesinde dinlenen ruhumun senin sevdiğin şarkıyı sana armağan olarak söyleme çabalarımla sen küçüklüğümün küçük arkadaşı gibisin elimde kalan...

Anlatamadığımız birbirimizin ellerine bırakamadığımız hislerimizle geçti yıllar ama, kırgın İstanbul’un bizi buluşturması gibi, Kadıköy’de Baylan’da kupkuriye yiyişimiz gibi, seni tanımaktan seninle hayat kargaşasında bir yerlerde oturup soluklanmaktan, sonra hayatlarımıza tekrar devam edişimizden, senin jeolojiyi ne kadar sevdiğini gözlerinden okuyuşumdan aldığım güven, yani canım arkadaşım, hayata bilmeden birlikte hazırlanışımız yüreğimde sıcacık bir yer bırakıyor inan ben o yerin varlığını çok seviyorum…

Aslı G. Yalçın
Deniz Ulşt. Müh.

0 Comments:

Post a Comment

<< Home