Thursday, November 10, 2005

yine sen, yine sen...




Ey Ozge, Ulu Ozge!

“Yine sen yine sen” olur, bu hikayeye bir de baslik eklesek. Bizimle ilk tanismasini grubumuzun kidemli uyelerinden Sertac’la (adam kirk oldu saka maka:) “Cagdas Turk Edebiyati” ve “Edebiyat doktorali Sertac Bey” baslikli uzun soluklu tartismalariyla; bizi aklina ve kalemine hayran birakarak yapan da sendin; grup toplantilarindan birinde sinirler gerilmisken “Denizli’nin adinin Denizsiz olarak degistirilmesini talep ediyoruz Hakim Bey!” diye birdenbire bagirarak hepimizi yere serip ortami bir anda yumusatan da. Baslar ilk o zaman mi merakla sana cevrilmisti, “Otobuste icecek bir sey almam” isimli kisa metin calismasinda, ince mizah duygunla tiyatral yetenegini konusturdugun bir sunum aksaminda mi yoksa? Ardindan kadin hikayeleri geldi, “Her yanim rimel”, “Tavada iki yumurta” ve “Tazeledigim yalniz rujum” sirasiyla. Subat ayinda, mesleki kaygini anlattigin “Ben kapici Ramazan oldum” la gunluk birincisi oldugunu da unutmadik, iki ay sonra sarki-kisi-yazi uclemesinde “Bir Ahmet Kaya sarkisi gibisin”le secilenin yine sen oldugunu da. Grubumuzun en cok tartisilan, ODTU disindan yegane uyesi; “de” ve “ki” baglaclarin, “mi” soru eklerin ve sifat eki –ki'lerin, coskun, samimiyetin, simsicak yuregin ve beklenmedik “tokat cumlelerin” , dileriz hep bizimle olur.



Telefonda sana “senin icin ne yazalim?” diye sordugumuzda bizi girgira alarak “cok guzel ve bekar yazin” dedin ya;
Sen gercekten guzel insansin Ozge,
Bekarligina biz karisamasak da...

edebi & ebedi dostlarin

odtulu edebiyatcilar
turkce dilbilim

0 Comments:

Post a Comment

<< Home