Thursday, November 10, 2005

kamyon şoförü...


biri saksımızı çiğneyip gitti, biri şarabımızı döktü, soğanımızı çaldı....

artık kamyon şoförü olabilirim. uzun, karanlık, soğuk yollarda hatırlayıp efkarlanacağım anılarım, onlara eşlik edecek kadar sıkı bir müzik arşivim ve uzun, karanlık, soğuk yollarla yalnız bırakmak istediğim yorgun bir aklım var artık; yürekleri sıradanlıklar yormaz, bilirsin...


yüzüne şarkılar çarpar, yüzüne şiirler çarpar ağlarsın, sen artık, sen artık buralarda duramazsın....

kırmızı kamyonuma binip buralardan gidiyorum. annem, otostop çeken olursa sakın durma dedi, babamsa, belki bir dinlenme tesisinde karşılaşabileceğimizi söyledi. ışıl, ille de formasyon al, coğrafya öğretmeni ol diyor. ahmet kaya, birazdan kudurur deniz diye bağırıyor. ben koltuğa oturdum bile. kapıya uzanıyorum, boyum biraz yetmiyor ama alışacağım zamanla, kırk yıllık kamyoncular gibi çekip kapatacağım kapıyı. turgut bey bu halimi görse gurur duyardı, ne de olsa bu benim hikayem, hikayeme sahip çıkmayı ezberletti bana. hikaye benim. benim hikayem, kimseleri karıştırmam. başında da kimse yoktu, sonunda da olmayacak.

kamyonumun arkasına da yazdım işte: “ben, böyle yalnızlık görmedim”...

0 Comments:

Post a Comment

<< Home